Çalışma Metni No:24

Esastan Bağlayıcı: AİHM Büyük Daire Selahattin Demirtaş Kararı

Kerem Altıparmak, Başak Çalı
Ocak 2021

Giriş

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 22 Aralık 2020’de Selahattin Demirtaş (2)/Türkiye kararını1 vermesinin hemen ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan2 , İçişleri Bakanı Süleyman Soylu3 ve koalisyonun küçük ortağı MHP’nin lideri Devlet Bahçeli4 AİHM Büyük Daire kararının bağlayıcı olmadığını ve uygulanmaması gerektiğini ifade ettiler. AİHM kararlarının, siyasiler tarafından siyasi görüşlerine uygun düşmemesi sebebi ile beğenilmemesi ve eleştirilmesi her Avrupa Konseyi ülkesinde karşılaşılabilecek bir durumdur. Yargı kararlarının siyaseten eleştirilmesi, AİHM kararları da dahil olmak üzere, elbette, Anayasa ve uluslararası hukukun demokratik toplum düzeninin olmazsa olmazı olarak tanıdığı siyasi ifade özgürlüğünün güvencesi altındadır. Ancak, AİHM kararlarının hukuki açıdan bağlayıcı olmadıkları iddiası ile mahkeme kararlarına karşı çıkılması kararların siyaseten eleştirilmesinden öteye geçmekte, ‘benim katılmadığım karar bağlayıcı değil’ diyerek siyasetin kendisini yargının üstünde görmesine yol açmaktadır.